Çılgın kızlar...istekleriniz için!
  Şiirler
 

                                 ŞİİRLER

SENSİZ OLAMIYORUM
Sen tıpta
Tedavisi olmayan bir hastalıksın
Sen uykusuz gecelerimin sabahında
Gözlerimde mor halkasın
Sen yazılmış ama gönderilmemiş bir mektupsun
Sekersiz cay
Tuzu fazla kaçmış yemek gibisin
Sen içime işleyen bir üşüme
Sadece kalbimde bir kor
Ruhumda tahribatsın
Bunca olumsuzluklara rağmen
Ben sensiz olamıyorum
Sen olmasan
Havam olmuyor soluk alamıyorum
Sen olmasan suyum olmuyor kuruyorum
Sen olmasan bende ben olamıyorum

Sen korkuyla uyandığım düşümsün
Sen vaz gecemediğim çığlığımsın
Sen adını paslı civiyle yüreğime kazıdığımsın
Sen olmazsa olmazımsın
Ben sensiz olamıyorum
Sen benim baş belam
Sen benim deli sevdam
Sen benim hayatımın anlamsının
İyiki varsın iyiki sensin

GİTTİN GİDELİ
ALDIN GİTTİN BENDEN BENİ
ANLAMADIN SENİ SEVEN TÜREĞİMİ
B,LSEYDİM TERKEDİP GİDECEĞİNİ
HİÇ DÜŞÜNMEDEN VURURDUM KENDİMİ

SENSİZ GÜNLERİM ACI DOLU
SENSİZ BULAMADIM YOLUNU
BİLSEYDİM BU KADAR ZALİM OLDUĞUNU
HİÇ DÜŞÜNMEZ KESERDİM KOLUMU

GİTTİN DE NE OLDU SANKİ
BENİM KADAR SENİ SEVENİ
BULAMAZSIN İNAN Kİ
BİLSEYDİM ANSIZIN GİDECEĞİNİ
YAŞAMIMI BİTİRİRDİM İNAN Kİ



   GÜL YALAN OLDU
Gülün yalan oldu canım
Gül bahceden talan oldu
Gülün gülüşü soldu canım
O şimdi elin oldu

Gülün yaprağına çiğ düştü
Yaz günü kar yağdı gövdesine
Gül üşüyor canım
Onu saranda el oldu

Gülün tek umudu vardı canım
Ayrıda olsa aynı kubbe altında yaşaya bilmektti
Gülün tek avuntusu vardı canım
Aynı havayı tenefüs etmek sevdildiğini bilmektti

Şimdi gül yok canım
Gül zaten hiç olmadı
Gül yalandı, gül şimdide hayal oldu
Bütün güller kurudu canım
Gülün ömrü kısa oldu

GÜZEL SÖZLER

Sevgilim bil ki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin, ne de yıldızlı aksamları!... özlemin bir nehir olmuş yarar girer içimde ki dağları!...

Seni sevdiğim kadar yaşasaydım,ölümsüz olurdum.... "Sen hala sonsuzluğun yüzünde bir damla gözyaşısın..."

Biliyordum,seni seviyorum derken yeni bir alfabe keşfettiğimi,kimsenin okuma yazma bilmediği bir kentte...

Fırlatmıştım kalbimi uzağa,en uzağa.Denk gelirde rastlar diye bir yıldıza...Yanılıp susturdum,ağrımın çağrısını,çagrimin köhnemiş ağrısını...

Oysa kim bilir ki ,yanağımda yangınlardan çok önce o yarin bıraktığı öpüş izi var... Yüreğimde anılardan kalan bin düş izi var...

Kanmadım aynalara sana kandığım kadar...içimde bir boşluk sana yandığım kadar..

Bir çift yeşil göz yüzünden içimde bir sonbahar acıyor; öyle acıyor ki, acılar acısız kalıyor, mevsimler üstüme devriliyor,kışlar kışsız kalıyor...

Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda...Ardımda bir yürek yükü rüzgar...Ne zaman sevmeye koyulsam,doğrulup çoğaldı ayrılıklar

Seni sildiğimde, anılar defterinden,biliyordum söküp attığımı hayatımın yarısını....

BİR AŞK HİKAYESİ

Günlerden Pazar ve ben söylenen söylencelerden dolayı, işkencelerden geçmiş tutuklu gibiyim duygularım acıyor, yüreğim sızlıyordu hak etmediğim halde adım karamsar İdo’ya çıkmıştı yediremiyordum kendime sadece hayat bana hep acı ve gerçek yüzünü göstermişti çabuk olgunlaşmıştım ve bu, çevremde karamsarlıkla eş değer görülüyordu. Onlara nazaran daha realist ve verilerle hareket ediyorum doğrumu yum, yanlışı mıyım böylesi kendimle girdiğim gel git savaşımı esnasında karşılaşmıştım onunla.. yani selim’le.Ben iyi bir futbolcuydum zamanında ama devam edemedim. Hayata herkesin baktığı pencereden bir türlü bakamıyor, hülyalara dalamıyordum. Beceremedim yani oyuncu olmayı gerçi hayat denen bu koskoca sinema sahnesinde de iyi bir oyuncu olduğum söylenemez ama gene de umutluydum.

 

Ağrı dağının kuş bakışında bulunan şirin köyümde mutlu olmaktı tek gayem. Olmadı, zamanla uyduk bizde göçerler kervanına, tuttuk İstanbul un yolunu. Köyümüzden farklı olmayan, ama köyümüze de hiç benzemeyen Kasımpaşa’nın arka sırtlarında unutulmuş bir mahalleye yerleştik. Bilemezdim, umutlarımız da gelişimizle beraber, gurbetin yollarına gömüleceğini.

Selim de bizim gibi hayatın savurduklarından, yani köklerinde koparılıp gurbete fırlattıklarından. Oturduk saray burnunda demli çaylarımızı yudumlarken “üzgünsün arkadaş” dedi bir anda hayır, umutlarımı gömdüğümü fark ettim, kat ettiğim gurbet yollarına’ dedim
İyi futbol oynadığını açıkladığı an gözlerimde bir şimşek çakarcasına irkildim.

Yardımcı olabileceğimi iyi bir antrenman ve çalışmadan sonra sezona hazırlanan kulüplerin gözlemcilerini düzenlenen turnuvalarda bulundurduklarını bu sayede de şans kapısını aralayabileceğimizi anlattım Selim’in gözlerinde saçan umut ışıkları bir anda olsa, gömdüğüm umutlarımı yeşertebileceğimi hissettirdi bana, bende şendim çocuklar gibi.

Her akşam Kasımpaşa’nın Haliç’e bakan tepelerinde, gün ışığına kavuşan deli taylar misali koşardı Selim, fırsat bulduğu her an ve her alan onun için antrenman ve alanıydı.

Ama âşık oldu, zor bela bulduğumuz oto yıkamacıda kazandığının hesabını veremeyince, vakitsiz kayboluşlarından zaten anlamıştım. Geçen zaman zarfında aldığı kontörlerle bakkal amcamızı zengin edemediyse de her halde en iyi müşterisi listesine girivermişti bizim selim, kontörcü selim’e çıkmıştı adı, son duyanda bendim zaten

Sevgilisi yöremizin aşiret reislerinden birinin kızıydı epeyce de zenginlerdi. Oldukça güzel ve alımlıydı, yürürken güzelliğine hayran olmayıp bakamayacak kimse olabileceğini zannetmiyorum. İstanbul’un en şaşalı okullarından olan Sabancı Üniversitesinde okuyordu. Uzun sürmedi bu aşk, kızın çevresi uygun göremediler Selim’i kıza, nasıl uygun görürdüler ki Tarlabaşı’nın o dar, ürkek sokaklarında tinerci ve kapkaççıların arasından süzülerek evine varıyordu böyle yaşayabilen biriyle olamazdı zaten, bitti Selim’in sevdası.

Selim vazgeçti antrenmanlardan kız olmadan turnuvalara katılmayacağını söyleyince çaresiz kızın okuluna gidip buldum ve oda özlediğini âşık olduğunu ve geleceğine dair söz verdi. Selim duyunca sevinçten hayallere dalıp kuş oldu uçtu yanımda. O gün gelip çattı o bildiğimiz büyük kulüp gözlemcilerinin bulundukları turnuvanın yapılacağı Karagümrük stadındayız, Selim fır dönen gözlerle tribünlere bakarken henüz kız ortalıklarda görünmüyordu. Maça Selim iyi başladı ama kırgınlığı henüz vardı kıza dair, tam veremiyordu kendini gene de gözlemcilerin olumlu tepkilerini görebiliyordum. Bir anda selim hızlanınca kızın geldiğini tahmin edip yan tarafa yöneldim, yanında da bir kız arkadaşının daha olduğunu ve bana doğru geldiklerini gördüm. Selim o an kaleciden topu aldı ve futbol adına ne kadar güzellik besleyen görsel çalım ve hareket varsa hepsini sergileyerek karşı tarafın kalecisiyle bir anda karşı karşıya kalıverdi, her kes gol olacak o son vuruşu beklerken Selim yere yıkılıverdi. Dışarıda bekleyen ambülânsla Haseki hastanesine gittik, kız la beraber. Selim, kalbinin delik olduğunu biliyordu bence, gömdüğümüz umutlarımız adına ve aşkı adına bunu bizden sakladı, şimdi dışarıda bankoya oturup iki eli havada dua edip ağlayan kıza bakıyorum bu nasıl sevgidir ve nasıl adalettir Sevmeye dair.
                        SON

 

 

 


 
  Bugün 3 ziyaretçi (94 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol